Birinci Sınıf Dalgıç Belgesi Nasıl Alınır?

Birinci Sınıf Dalgıç Belgesi Nasıl alınır? Benim Maceram Nasıldı?


Endüstriyel dalgıçlık dünya genelinde en zor meslektir diyebiliriz. Sadece işi değil, eğitimi de zorludur. Dünyanın farklı yerlerinde farklı sürelere ve farklı zorluklara sahiptir. Bu macerada ülkemize özgü bir şekilde, birde belgeyi almak için kriterlerinizi tutturduktan sonra hala yaşamanız gereken bir süreç var. Aslında teorik olarak çokta zor gözükmeyen bir süreç bu. İnternette nasıl yapılması gerektiğini anlatan hiçbir yazı olmadığı için yazmam gerektiğini düşündüğüm bir yazıydı bu. Sürekli sağa sola sorarak parça parça bilgileri toplayarak öğrendiğim bir süreç olmuştu çünkü benim için. Tabi hikaye benim olduğu için sadece bununla da kalmadı, tüm süreç ağızları açık bırakacak bir maceraya döndü benim için.

Bu yazıda önce bu sürecin nasıl işlediğini inceleyeceğim. Merak edenler devamında benim maceramı da okuyabilir.

Ülkemizde endüstriyel dalgıç belgelerinin farklı seviyeleri var. Bu belgelerin kriterleri de birbirlerinden farklı. Kimisi için “ben dalgıç olmak istiyom” tarzı bir dilekçe yazıp sağlık raporunuzu alıp başvurmanız gerekiyor. Kimisi için polis ya da asker personel olup kurumunuzdaki kursları tamamlamanız gerekiyor. Bu yazıda ülkemizin DMYO’ larından Sualtı Teknolojisi bölümünü bitirip, birinci sınıf dalgıç belgesi kartı için başvuru sürecini ele alacağız.

Eğer endüstriyel dalgıç olmayı kafaya koyduysanız, Sualtı Teknolojisi bölümünü de bitirip diplomanızı aldıysanız, tebrikler! Artık bölüm sonu canavarıyla karşılaşmaya hazırsınız. 😁

Derinlere daldınız, dersleri geçtiniz, o kadar tüpü-başlığı-konsolu taşıdınız bitti demeye hazırsınız ama hakem “bitti” demeden bitmez. Kaldı 50 bar ve yolun buradan sonrasını katırlarla devam edeceğiz. Kalan havanızı dikkatli harcayın. Çünkü internetin derinliklerinde bile bu konuda bilgi bulunmuyor.

1) Öncelikle diplomamızı alıyoruz.

Tüm süreçteki tek güzel haber, okulunuzun diplomanızın orjinal halini basana kadar beklemenize gerek yok. Eğitim dönemi bittikten sonra E-Devlet’ten diplomanızı basabildiğimiz an bu aşama tamamdır. Zaten okulların diplomayı basması aylarca sürebiliyor.

2) Sağlık diplomamızın güncel olduğuna emin oluyoruz.

Liman başkanlığına başvurmaya gittiğinizde sağlık raporunuzun bolca zamanı olduğuna emin olun. Ben okul biter bitmez gidip tekrar almıştım. Duyduğuma göre minimum yaklaşık 1 yıl geçerliliği olmasını istiyorlar. Bu konuda yasada ya da başka bir yerde kesin bir kural yok ama dalış yapmayı sürdürecekseniz her türlü güncel bir rapora ihtiyacınız var zaten. Kart için başvurunuzu yaptıktan sonra yine birkaç ay sürebileceği için, raporunuzun zamanı bitiyorsa en temizi yeni bir tane almak, hiç başınızı ağrıtmayın. Her adımda yeni bir sorun çıkması için yeterince değişken, denklemimizde zaten mevcut.


3) E-Devlet’ten belgelerimizin çıktısını alıyoruz.

-Kimlik fotokopisi
-İkametgah
-Diploma
-Adli Sicil Kaydı
-3 adet vesikalık

Bunlar zaten bir yerlere başvururken vs. gereken standart belgeler. Ama 2023 yılında devlet kurumuna başvururken de yine E-Devlet’ten aldığımız belgeleri verirken insan bir şaşırmıyor değil.


4) Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı (UAB) sitesi üzerinden başvurumuz için kendimize vergi borcu çıkartıyoruz ve ödüyoruz.

İşin en puzzle kısmı burası, işte burası çokomelli.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı (UAB) “ödemeler” ->linkini<- buluyoruz:

-Burada yeterlilik belgeleri kısmına geliyoruz. “Birinci Sınıf Dalgıç” seçeneğini seçtikten sonra kişisel bilgilerimizi girerek başvurumuzu yapıyoruz.

Artık gül gibi bir vergi borcumuz var. Belli bir süre içinde ödemezseniz yok oluyor, ödemeye gittiğinizde hala geçerli olması için ödemeyi sonralara bırakmayın, kısa sürede halledin.

Bir endüstriyel dalgıç olarak en iyi yaptığımız şey, fiziksel olarak bir yerlerde bulunup orada işi çözmektir. Bu yüzden bir sonraki adımımız, yani ödeme kısmı online yapılmıyor. Halkbank şubesine gidip ödemeyi yapıp dekontumuzu liman başkanlığına vereceğimiz dosyaya koymamız gerekiyor.

(Halkbank müşterisi olan kişilerin (düşük bir ihtimal) bu işlemi mobilden çözebilme şansları olduğuna dair bir duyum aldım, ama çevremde bulamadım, o yüzden bu argümanın gerçekliğini test edemedim.)

5) Dalış Defteri

Aslında tüm maceraya başlamadan önce dalış defterinizin “tamam” olduğundan zaten emin olmanız gerekir. Ama bu aşamaya kadar gelmişseniz siz yine de bir kontrol edin, emin olalım ilerde sıkıntı çıkmasın. (bazı okullarda, bölüm başkanından “dalışların tamam” olduğuna dair bir dilekçe ile liman başkanlığına gittiğini duydum. Burada eğer okulunuz ya da hocanız ekstra şöyle birşey de var diyorsa ona uyun. Yasalarda ya da internette yazmayan ekstra uydurulmuş kurallar farklı bölgelerde farklı şekillerde geçerli olabiliyor, uyum sağlamanızı tavsiye ederim yoksa bir oraya bir buraya gidip gidip gelmeniz gibi sonuçlar gerçekleşebilir.)

Dosyanızı iyi hazırlayın, tekrar tekrar kontrol edin. Yaptıklarınızdan eminseniz kendinize güvenin ve işi bitirin.


6) Dilekçe

Bu kısmı aslında önceden hazırlanmasanız da olur. Liman başkanlığına gidince orada size el yazınız bu dilekçeyi doldurtuyorlar. Ama ben işinizi kolaylaştırmak adına buraya da ekliyorum. İndirip çıktısını alıp bir ihtimal işinizi daha da kolaylaştırabilirsiniz.

7) Liman başkanlığına doğru yolculuğa çıkıyoruz

Tebrikler dalgıç, bu noktaya kadar geldiysen Birinci Sınıf Dalgıç Kartı’nı almaya sadece birkaç hafta kaldı.

Şu ana kadar topladığımız tüm belgelerimizi dosyalıyoruz. Burada unutmamanız gereken şey hayatınızda sadece iki kere liman başkanlığı değiştirebiliyorsunuz. Kalan ömürünüzde çok nadir gitmeniz gerekir zaten, ama kartınız çıktığında teslim almaya başvurduğunuz liman başkanlığına almaya gideceksiniz. (ehliyet ve yeni kimlikler bile artık evimize geliyorken, bunda niye böyle yapmamışlar anlamadım açıkçası.) Başvurduğunuz liman başkanlığının şehrinde tercihen kalabileceğiniz bir adres varsa (aile vs) gelecekte tekrar gitmeniz gerektiğinde hayatınız bir tık daha kolay olabilir, burada doğru bir karar almayı unutmayın.

Liman başkanlığına gidip sora sora yolumuzu buluyoruz, belgelerimizi teslim ediyoruz ve eğer her şeyi tamamlamayı başarmışsak “BAŞARDIM” diye bağırıp zıplaya zıplaya buradan gidebiliriz. Liman başkanlıkları da ilginç mekanlar yani.



Gereken Belgeler İçin Kısa Bir Özet

-Diploma
-Sağlık raporu
-Dalış Defteri
-Banka Dekontu (burayı birazdan detaylandıracağız)
-Kimlik fotokopisi
-İkametgah
-Diploma
-Adli Sicil Kaydı
-3 adet vesikalık

  • Bunları birde bir dosyaya koyduk mu artık her şey okeydir.


Ekstra İpuçları

-Liman başkanlığında bile bizim belgemizin adını duymamış insanlarla karşılaşabilirsiniz.

-İstanbul Tuzla’ya gittiğimde benim için verimli bir süreç olmadı, Sefaköy’de olana gittim sonrasında. Çevremde oranın daha iyi olduğu ve daha çok kişinin oraaya gittiğini gördüm sonrasında. Tavsiyem hiç düşünmeden Sefaköy’e gidin. (Uzak-muzak yapcak bişi yok. Tuzla’ya giderseniz ve bu yazının Part 2’si için anılarınızı paylaşmak isterseniz, memnuniyetle yazarım(Bu teklifim tüm şehilerdeki Sualtı Teknolojisi öğrencileri için geçerlidir, bu konuda tavsiyelerinizi ya da maceranızı anlatmak isterseniz, adınızı belirterek veya isteğinize göre belirtmeden Part 2 olarak yayınlayabiliriz.))

-Dalış Defterinizi en başta tamamen kurşun kalemle doldurun ve sonrasında üzerinden tükenmez kalemle geçin. (Bir akıllı siz değilsiniz “tükenmez kalemle dikkatli yazarım” diyenler. Kaç dalış defterinin üstüne “ben hallederim” diyenlerin hata yaptıktan sonra döktüğü soğuk terler damlamıştır? İpucu: Çok)

-Sefaköy şubesine gidiyorsanız, metrobüs güzel bir ulaşım aracıdır. Sefaköy durağında değil, BEŞYOL DURAĞINDA İNİN. Oradan mesafesi daha yakın oluyor.

-Dalış defterini kurşunla doldurup emin olduktan sonra refleksif olarak üzerinden tükenmezle geçmek çok kolay oluyor. Zaten yazanın üzerinden geçiyorsunuz, bilincinizin yaptığınızın işin farkında olmasına gerek olmuyor. Çok kolay. Sonrada silgilye siliyorsunuz ve kurşun izleri gidiyor tükenmez kalıyor. Kesinlikle bu şekilde yapın. Eğer kurşunla yazarken hiç üzülmeden hatalarınızı düzeltebilirsiniz.

Benim Maceram

İşte gerçek hikayeye şimdi başlıyoruz, patlamış mısırlarınızı hazırlayın çünkü avengers tadında bir hikaye başlıyor. En azından yaşarken öyle hissettirdi.

Yukarıda dedim ya dalış defterinde akıllılık edip hata yapanlar çok. Bir tane akıllı da burada. Hızlı yazayım diye, sayfaları karıştırdım, yanlış yerleri yanlış yerlere yazdım, sayıları da yanlış yazdım.

Bunun sonucunda hocalarda önce yanlış defteri ne yapıp ne edip önce doğru hale gelen kadar doldurttu. Sonra excel tablosu oluşturmamı istediler. Sonra tamam gel dediler, ve bir defter daha verdiler bunu düzgün doldur dediler. Son bir ders vermek istediler, e biraz da haklıydılar. Bende tekrar doldurdum, bu sefer düzgün olacak şekilde, artık ezberlemiştim resmen içinde yazanları. Burada birkaç cümleyle geçiyorum ama bu kısım vay anam vay babam, çok fenaydı ve yaklaşık 2 ay sürdü. Tabi arada üç beş bir tuz biber daha ama oraları şimdilik geçiyorum.

Dalış defteri tamam dedik, artık hazırım “lets do this” diye düşünüyorum.

Bu yüzden Tuzla Liman Başkanlığı’na doğru, toplu taşımayla bir uçuşa geçtim. Sürpriz haber, toplu taşıma oraya kadar gitmiyor. Evet, doğru duydunuz, İstanbul’da bir devlet kurumu şubesi, sürekli toplu taşımanın olmadığı bir lokasyonda. İnanılmaz. Sabahtan yola çıktım. Marmaray ile hedefe yaklaştım. Sonrasında taksiye atladım ve hedefe ulaştım. Bir yandan da yolu izleyip nasıl döneceğimi düşünüyordum.

Tuzla bir yarımada. Tuzla’da ki Tersaneler Bölgesi ise bir yarımadanın ucundaki bir yarımada. Hadi ateistler bunu da açıklasın. Liman Başkanlığı ise bu yarımadanın ucundaki yarımadanın en uç noktasında.

O sırada bildiğim tek şey, PROSAT (Profesyonel Sualtı Adamları) Yönetmeliği’nde yazanlardı.

——————

4) (Değişik:RG-20/3/2016-29659)Üniversite, fakülte ve yüksekokulların, sualtı ile ilgili eğitim ve öğrenim veren bölümlerinden mezun
olanların profesyonel sualtıadamı yeterlik belgesi almak için liman başkanlıklarına başvurmaları halinde, 5 inci maddedeki diğer niteliklere haiz olmaları şartıyla, yaşlarına bakılmaksızın ve staj ve sınava lüzum görülmeden hak kazandıkları yeterlik belgesi 6 ncı maddenin yedinci fıkrasında açıklandığı şekilde sahiplerine verilir. Ancak bu kişilerin, çalıştıkları mahalli liman başkanlığınca tasdik edilmiş olan ve öğrenimleri süresince toplam 50 saat dalış yaptıklarını gösteren dalış kayıt defterini ilgili liman başkanlıklarına ibraz etmeleri şarttır (Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile üniversite, fakülte ve yüksekokulların sualtı ile ilgili eğitim ve öğretim veren bölümlerinden alınan vesaikin liman başkanlığınca tasdikine lüzum yoktur.). Bu suretle yeterlik belgesi alacakların müracaat dilekçeleri ile sağlık raporları ve diğer evrak ile fotoğrafları yeterlik belgesi düzenlenmek üzere liman başkanlığı kanalıyla İdareye gönderilir.

Ancak, bunların ibraz ettikleri bonservislerin çalıştıkları mahalli Liman Başkalığınca tasdik edilmesi şarttır. ( Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile
Üniversite, Fakülte ve Yüksek Okulların sualtı ile ilgili eğitim ve öğretim veren bölümlerinden alınan vesaikin Liman Başkanlığınca tasdikine lüzum
yoktur.) Bu suretle yeterlik belgesi alacakların müracaat dilekçeleri ile sağlık raporları ve diğer evrak ile fotoğrafları yeterlik belgesi düzenlenmek üzere Liman Başkanlığı (Değişik ibare:RG-4/6/2020-31145) kanalıyla İdareye gönderilir.

—————–


Elimde sadece diplomam, sağlık raporum, düzgün olan dalış defterim ve 3 vesikalığım vardı. Ben başarıya ulaşmaya hazırdım, ama Dünya buna hazır değilmiş.

İçeri girdim, vezneye Birinci Sınıf Dalgıç belgesi için nereye başvurabileceğmi sordum. Aldığım cevap “Burada öyle bir şey mi varmış?” tarzı bir cevaptı. Dün akıllıydım, o andan itibarense bir bilgeydim.


Tam o saniyede uzaklardan bir bilge amca, o işler koridorun sonunda Gemiadamları’nda dedi. Labirentin açmazında önümde bir gizli kapı açılmış gibiydi.


Altıncı hislerim ise “balıkadamların”, “sualtıadamlarının”, “gemiadamlarından” farklı terimler olduğunu söylüyordu ama unutmayın ki artık “Nirvana”ya erişmiştim. Hem yolun sonu nereye çıkabilirdi ki.


Gemiadamları odasına girdim, o sırada nirvanaya erişmiş bir bilge olduğum için önce fani dünyada tekrar şekil bulmam gerekti, çünkü odaya girdiğim ve beklediğim kısa bir süre içinde benden başka kimse olmamasına rağmen hayalet gibiydim. Dediğim gibi liman başkanlıkları bir indiana jones tapınağı gibi büyülü mekanlar.

Birinci Sınıf Dalgıç belgesine başvurmak için geldiğimi söyledim, ve sürpriz haber tüm devlet yapılanmamız içinde Tuzla liman başkanlığı içinde bu belgelerle ilgilenen tek bir kişi varmış. Tek.


Daha da iyisi, o kişi o gün orada değilmiş. O sırada başka bir bilge amca “Belgelerin tam mı?” dedi. Bende evet dedim, belki de bugün bu işi gerçekten başarabilirdim. Amca kontrol edelim dedi, başvuranlardan birinin dosyasındaki belgeleri baz alarak, benim belgelerimin tamlığını kontrol etmek için bana belgelerimi sordu.

Yazıyı baştan sona okuyarak buraya geldiyseniz, belgelerimin tam olmadığını sizde biliyorsunuz. Bunun üzerine amca bana gereken belgeleri saymaya başladı. Standart hikayeyi tahmin ediyorsunuzdur. Ama dalış defterinden hiç bahsetmedi. ???Şaşırmıştım??? Dekont, kısmı beni şaşırtmıştı, bunu ilk defa duymuştum, ve böyle bir şey varsa neden kimse bundan bahsetmiyor internetin hiçbir yerinde yazmıyor diye düşündüm. Daha da süperi, bu amca birde parmak izi gibi bir şey dedi, ama o kadar da değil yani. Yeni kimlikte, pasaportta vs veriyoruz zaten. Belki de ben orada yanlış duydum demek istiyorum. Bu amcanın bilgeliği Nirvana’ya ulaşmadan hemen önce ki ilk sağa dönmüş gibi geldi biraz, ama dosyamın eksikleri olduğu kesindi.


Sırada toplu taşıma olmayan bir mini yarımadadan dönmek vardı. Hemen kankitellolarımı arayıp beyin fırtınası da yapmalıydım. En kötü güzel bir mesafe yürürüm diye düşünürken, telefon uygulamasından baktığımda yakında bir taksi olduğunu gördüm. Büyük ihtimalle bir tersaneye biri taksiyle gelmişti, taksicide o mesafeyi boş gitmemek için birini almayı umuyordu. Teknoloji çok güzel bişi.

Kankitellolarımla beyin fırtınası yaparak eve döndüm. Sıradaki aşama elimdeki veriye göre ya Vakıfbank’ tan ya da Halkbank’ tan ödenecek bir şey olduğuydu ama ne. Arkadaşlarımdan biri sayesinde UAB ödeme hikayesini öğrendim. İnternet kısmını hallettikten sonra sahalara geri döndüm ve eve daha yakın olduğu için Vakıfbank’ a gittim. Vakıfbank’ ta ki veznedeki memur “20 yıldır burada çalışıyorum, hiç böyle bir şey duymadım dedi”


Sırada Halkbank’ a gitmek vardı. Bu sefer başardım. Tabi bunlar günler süresince gerçekleşiyor, sabır taşı derler ya öyle bir süreç. Çoğu bitti azı kaldı sanıyorsanız, birazdık daha patlamış mısıra ihtiyacınız olabilir. Daha şaşkınlığın zirvesine çıkmadık.

O an itibariyle her şeyin okey olduğunu düşünüyordum. Sırada tekrar liman başkanlığına gitmek vardı. Bu sefer hedef Sefaköy’ dü. Unutmayın BEŞYOL durağı daha yakın.

Hedefe ulaştık, artık benim tarafımdaki her şey tamam. Daha ne olabilir. Diyorsanız, bence de yani daha ne olabilir?


Bir hafta kadar önce Afrika’ da bir fil susayınca bütün bir gölü içtiği için bu olayın başlattığı kelebek etkisi, benim sualtı adamı raporu aldığım hiperbarik merkezinin yetkisini geçici olarak kaybetmesiyle sonuçlanmış. Bu kadar da olamaz artık yani ya.

Biraz düşününce ve sorunca öğrendim ki bu olay yaklaşık bir hafta önce gerçekleşmiş, ama ben belgemi aylar önce almıştım. Yani ben aldığım zaman yetkili bir kuruluştu. Bunun beni niye etkilemesi gerktiğini anlayamadım ama. Yemin ediyorum beynim durdu artık.


Başka bir hiperbarik merkezinden tekrar rapor aldım. Ve bu sefer başardık. Sırada beklemesi kaldı. En az bir, ortalama birkaç ay sürebilirdi bu süreç.


Yaklaşık 1 aydan azıcık daha uzun bir süre sonra telefon geldi. Bilge bir amca “Kartın geldi evlat, gel al” diyerek beni çağırıyordu.
Bu çağırıya karşılık vererek teslim almaya gittim ve bu bölüm için mutlu sona ulaşabildik.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: